1960ların Kürt coğrafyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1960ların Kürt coğrafyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4.05.2021

BEN NASIL 4 MAYIS 1961’DE ANAMDAN DOĞDUM?

 

                  

Doğum tarihimin rivayet olunduğu yıllar, Cumhuriyet otoritesinin bize oturtulmaya çalışıldığı yıllardır. Ankara'dan ötede yarım demokrasi, bizim memlekette korkunç bir faşizm...

Ankara’dan öte iktidar, parlamento ve sözde  sivil hükümet, bizim oralarda ise devlet, jandarma ve memurlardır.

***

Halkımız ağırlıklı, köylülerimiz ise toptan; Türkçeden, okumadan ve yazmadan nasipsizdir.

Kim başını kapıdan uzatsa burnunun dibinde acımasız mavzerli  bir jandarma belirir ama neylersin garibimde Türkçe yoktur ki sebebini sorsun.

Sağ salim kendini ilçeye atsan bu sefer rüşvetçi memurun kalemi  ustura olur, kılıç olur, sana uzanır.

İşte bundandır ki  cumhuriyetin bendesi ve  kölesi köylülerimiz ellerinden geldiğince her karışını tanıdıkları köylerinden dışarı çıkmamayı tercih ederlerdi.

***

Abuzer dayım yedi adam gücünde iri kıyım bir adamdı. O güne kadar güreşte hiç kimse sırtını yere getirememişti. Köy içi kavgalarda herkes sopasına davranır, o öküz boyunduruğunu eline alır savaşa öyle katılırdı.  Bizim ve onun evi Mozirgan tepesindeydi.  Köye kim gelse önce uzaktan biz görür, aşağıya bağırarak köylüleri bilgilendirirdik. Eğer gelen jandarmaysa, dayım çoluk çocuğunu öylece bırakır, usulca köye iner, yoluna hangi köylü çıkarsa “köylülere söyle jandarma geliyor de ” diye tembihler, sonra aceleyle eteği ağaçlık, çayıla kaplı saklanma mekanı  Bilqik dağına yönelirdi.

Çocukluğumda dayım,  gözümde Zaoğlu Rûstem, hayır hayır yedi başlı devlerin ve kafirlerin kasabı Hazretî Ali idi. Ondaki jandarma korkusu beni hayrete düşürürdü. Ben jandarmayı Kurana göre güç ve kudrette haşa Allah’la yarışa giren Nemrut ve Firavunla yan yana koyar karşılaştırırdım.

***

Türkçe bilmeyen Kürtlerin  bu kahrolasıca durumu,  bugüne kadar derlenmemiş bir mizahi edebiyat da yaratmıştır.

Köylüler köylerinde  jandarma tarafından şehirde ise hem şehirliler hem de memurlar tarafından zulme uğruyor, soyuluyor, küçük düşürülüp onurlarıyla oynanıyordu.

Yine kadersizlik mi şansızlık mı bilinmez, bu uğursuzluk,  devlet kapısında köylülerin işini halletmeyi meslek edinen bir  aracılık  sektörünün  doğmasına da neden olmuştur.  Aracılık o zamanlar Kürtler arasında  hayvancılıktan da  karlı bir işti.

Bu konuda iki örnek vereyim:

Muşa bağlı Kop ilçesine bağlı Karaağıl nahişyesinde Fuatê Urisko adlı Çerkes bir şahsiyet vardı, o geçimini Türkçe bilmeyen Kürtlerle devlet arasında  aracılık yaparak  sağlardı. 1987’de öğretmenlik göreviyle Sason’a gönderildikten bir yıl sonra onun oğlu da öğretmen  olarak oraya geldi. Sonra onu liseye müdür yaptılar. Oğlunun naklettiğine göre kürt ileri gelenleri defalarca babasının yanına gelerek yalvar yakar olmuşlar, güzel Türkçesinden ve de cumhuriyet hükümetinde eli her yere yetiştiğinden dolayı  milletvekili adayı olmasını istemişlerdir.

Ben Sason’dayken yine Rıza Tekin adlı bir aracı (Dava vekili) Siirt milletvekli olmuştu. 1980 darbesinden sonra ülkeyi seçime götüren Kenan Evren'in konseyi ilkokul mezunu Rıza Tekin’in dışında tüm adayları veto etmişti.

***

Başınızı fazla ağırtmayayım, köyümüzde bir amcazademiz vardı: Hacı Yadin oğlu Mehmet Zekî. Askerde edindiği kırık bir Türkçesi vardı. Zeki Amcazekî; sempatik, güleryüzlü ve hayırseverdi. Sadece devletin memurlarıyla değil, herkesle çok iyi ilişkileri vardı. Parasının hesabını yapmazdı. Cebinde ne varsa dost ve arkadaşlarıyla, konu komşuyla yollarda harcardı. Ondan dolayı da babsı Hacı Yadin ( Her ikisine de Allah Rahmet eylesin) hep yakınırdı. Köyde bir çocuk dünyaya geldiğinde köylüler ondan Tatos'a yolu düştüğünde sevabına onu kaydetmesini rica ederlerdi. Çoğu kez çocuğa ad verme işi de ona kalırdı. Artık ne zaman yolu ilçeye düşerse ve aklına gelirse çocukları kaydederdi.

Zaman olur onlarca çocuk birikir, onların bir kısmı unutulur, ya da tanıdık memur işten ayrılır, bazılarının kaydı yıllar sonra yapılırdı. Bazen de aile erkek çocuklarının erken ya da geç askerlik yapmasını ister, yaşı büyük ya da küçük yazılırdı.

Ben Zeki Amca tarafından yanası Tatos nüfus dairesinde kütüğe kaydedilmişim.  Annemin aktarımıyla Ekim başında ondan peydahlanmışım (dünyaya getirilmişim) Doğum günüm zaten belli değil de,yıl aydan da karışık: 1960 askeri darbesi olmuştur. Babama göre ben Adnan Menderes'in idamından sonra doğmuştum ama bu konu ne zaman gündeme gelse rahmetli annem “Adam sen deli misin, ben Marûf’umu doğurduğumda Adnan Menderes henûz idam edilmemişti” derdi.

***

Uzun lafın kısası bizim büyüklerimiz için hükümet kapısına düşmek yalan dünyanın en zahmetli fiili, kapılardan uzak olsun bir iş, Allah’ın  şerefli adamın başına sarmaması gereken bir bela  kabilindendi.

 Kürtçeden çeviren; Rıza Günbat.  Kürtçesini okumak için aşağıdaki linki tıklayınız:

https://mamostemaruf.blogspot.com/2021/05/ez-cawa-4e-gulana-1961an-ji-dayika-xwe.html      

EZ ÇAWA 4Ê GULANA 1961’AN Jİ DAYÎKA XWE BÛM?

  Salên salixa ji dayîkbûna min didin, salên bi cih kirina serweriya komarê bû.   Ji Enqereya kambax wêdetir demokrasî û azadiyeke nîvçe, li...

Nivîsên zêde hatine xwendin